Tahsin Kapitoneli Makam Koltuğu modeli ;
Makam Koltuğu nasıl olmalıdır?
Neden ,Tahsin Kapitoneli Makam Koltuğu modeli ; ofis çalışmalarında günümüzün uzun bir zaman dilimini ofis
sandalyemiz üzerinde geçiriyoruz. Bu uzun süreli çalışmalar
sandalyemizin vücudumuzu yeterince ve uygun şekilde desteklememesi
nedeniyle yine uzun ve ağrılı saatlere dönüşebilmektedir.
Ofis sandalyesinin vücudumuz üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak
için öncelikle üzerinde geçirdiğimiz saatleri kısıtlamak, ara
dinlenmeleri vermek, periyodik olarak yürüyüş yapmak, tekrarlayan
hareketlerden kaçınmak, ofis egzersizleri vb. önlemleri
uygulamalıyız. Daha sonra ise ergonomik sandalyeler tercih ederek
üzerinde olduğumuz süre zarfında vücudumuzun uygun şekilde
desteklenmesini sağlamalıyız. Ergonomik sandalye terimini
sürekli duyuyoruz fakat ergonomik bir sandalyenin sahip olması
gereken özellikler nelerdir?
Ayarlanabilir Yükseklik
;İnsanların fiziksel özellikleri, çoğu
zaman ayarlanamaz özellikte farklı yüksekliklere sahip çalışma
masaları, bilgisayarların boyut farkları sağlıklı bir ofis çalışması
için sandalye boyunun ayarlanabilir olmasını zaruri kılmaktadır.
Ayakların zemin veya ayak desteğine tam ve uygun şekilde
basabilmesi, kolların masa ile doğru açıda buluşması ve göz-
bilgisayar mesafesinin uygun ayarlanabilmesi amacıyla alınacak
sandalyenin 38 ile 51 cm arasında ayarlanabilir olması faydalı
olacaktır. Pnömatik amörtisörlü Tahsin Kapitoneli Makam Koltuğu modeli bu bağlamda ihtiyacı
karşılayacaktır. *Boyunuza göre sandalyenizi
ayarladığınızda dizleriniz 90 dereceye olacak şekilde bükülmeli ve
ayak tabanlarınız rahat bir şekilde yere basmalıdır. Koltuk genişliği tüm kullanıcıları rahat
ettirebilecek genişlikte ve derinlikte seçilmelidir. Genel olarak
çalışma sandalyeleri 43-50 cm genişliğinde üretilir ve bu genişlik
yeterli olmaktadır. Derinliğin ise ayarlanabilir olması her
personelin sırt bölgesinin uygun şekilde desteklenmesi için faydalı
olacaktır.
Zamanımızın çoğunu işlerimiz sebebiyle bilgisayarın başında geçiriyoruz.
Gün ilerledikçe, yavaş yavaş duruşumuz bozulmaya başlıyor ve yerçekimi vücudumuzu ele geçiriyor.
Omuzlarımız ve boynumuz ekrana doğru yöneliyor. Daha rahat bir pozisyona
geçmek için üst bedenimizi eğmeye başlıyoruz.
Tüm bunlar bazı kaslarımızın kısalmasına ve sıkışmasına, bazılarınınsa
gerilmesine ve zayıflamasına sebep oluyor. Bu yüzden pek çoğumuz gün
biterken yoğun bel ve boyun ağrısı yaşamaya başlıyoruz.
İnsan vücudu düzgün çalışmak ve hastalıklarla mücadele etmek için dengeli
bir diyete ve düzenli olarak hareket etmeye ihtiyaç duyuyor.
Bütün günü neredeyse hareketsiz bir şekilde, sağlıksız bir çalışma
koltuğu üzerinde geçiren çalışanlar içinse sağlıklı yaşam tarzını korumak giderek zorlaşıyor.
Vücutta oluşan gerginlik arttıkça ayağa kalkmak ve hareket etmek de acı vermeye başlıyor.
Bu yüzden iş ne kadar ön planda olsa da, kolaylıkla odaklanabilmek ve verimli bir şekilde
çalışabilmek için vücudumuzun ihtiyaçlarını göz ardı etmememiz gerekiyor.
|